İş Yeri Kapanırsa İşçinin Hakları Nelerdir?

İş yeri kapanması durumunda işçinin hakları, Türk iş hukukunun koruyucu yapısı sayesinde geniş bir güvence altında tutulur. Ekonomik nedenler, iflas, mali kriz, işveren kararı veya işletmenin tamamen faaliyetlerine son vermesi gibi durumlarda iş sözleşmeleri kendiliğinden sona ermez; işçilerin kıdem tazminatından ihbar tazminatına, yıllık izin ücretinden işsizlik maaşına kadar çeşitli yasal hakları devreye girer. Bu süreçte işçinin hangi adımları atması gerektiği, hangi şartlarda tazminat talep edebileceği ve alacaklarını nasıl güvence altına alabileceği, işyeri kapanışının nedenine ve iş sözleşmesinin fesih şekline göre değişiklik gösterir. İş yerinin kapanması aynı zamanda işçinin dava ve başvuru haklarını da etkilediğinden, sürecin doğru yönetilmesi büyük önem taşır. Bu nedenle hem hakların korunması hem de olası maddi kayıpların önüne geçilmesi için profesyonel destek alınması, işçilerin lehine güçlü bir avantaj sağlar.

İş yeri Kapanması Durumunda İşçinin Hakları

Bir işyerinin kapanması, iş sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiği anlamına gelmez; aksine işçi için çeşitli yasal alacak ve tazminat haklarının doğduğu bir süreçtir. Türk İş Hukuku’na göre işverenin ekonomik nedenlerle, iflas ederek veya faaliyetlerine tamamen son vererek işyerini kapatması, iş sözleşmesini işveren tarafından fesih niteliği taşır. Bu nedenle işçi, yasada öngörülen tüm temel haklardan yararlanabilir.

İşyeri kapanması hâlinde işçinin en önemli hakları arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmamış yıllık izin ücretleri, fazla mesai alacakları, hafta tatili ve genel tatil ücretleri gibi parasal alacaklar bulunur. Ayrıca iş sözleşmesinin sona erme şekline göre işçi, işsizlik maaşı için de başvuru yapabilir. Kapanış, işverenin kusuruyla veya öngörülebilir bir yönetim hatasıyla gerçekleşmişse, işçi ayrıca maddi zararları için talepte bulunma imkânına da sahiptir.

Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, fesih bildiriminin ve gerekçenin doğru belirlenmesidir. İşveren işyerini kapatma kararını işçilere bildirmek, fesih prosedürünü usule uygun yürütmek ve tüm işçilik alacaklarını zamanında ödemekle yükümlüdür. İşçi tarafı ise hak kaybı yaşamamak adına durumun belgelenmesi, fesih bildirimlerinin saklanması ve alacak kalemlerinin doğru hesaplanması konusunda dikkatli olmalıdır.

İş yeri Kapanırsa Tazminat Alınır Mı?

İşyerinin kapanması, iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirildiği anlamına geldiğinden, işçi birçok durumda kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı almaya hak kazanır. Burada önemli olan nokta, fesih nedeninin işçiden kaynaklanmaması ve işçinin en az bir yıllık çalışma süresini tamamlamış olmasıdır. İşçi bu koşulları sağlıyorsa işverenin işyerini ekonomik gerekçelerle, iflas nedeniyle veya tamamen kapatma kararı alması, kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaz.

Kıdem tazminatı, işçinin o işyerinde çalıştığı her tam yıl için hesaplanan temel hakkıdır ve kapanış nedeniyle sona eren sözleşmelerde mutlaka ödenmelidir. İhbar tazminatı ise işverenin işçiyi önceden bilgilendirmeden sözleşmeyi feshetmesi hâlinde doğar ve işçinin çalışma süresine göre değişen sürelerin ücret karşılığı olarak ödenir. İşyerinin kapatılması çoğu zaman ani gerçekleşen bir durum olduğundan, işçiler genellikle ihbar tazminatına da hak kazanır.

Bunlara ek olarak işçinin kullanılmamış yıllık izin ücretleri, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi diğer işçilik alacakları da kapanış anında muaccel hâle gelir. Yani işverenin işyeri kapanmadan bu tüm alacakları tek seferde ve eksiksiz biçimde ödemesi gerekir.

İşverenin ödeme gücünün olmaması, borçların sürüncemede kalması veya şirketin iflas sürecine girmesi durumunda işçilerin alacakları öncelikli alacak niteliğindedir. Bu da işçilerin, işverenin malvarlığı üzerinde diğer alacaklılara göre daha güçlü bir korumaya sahip olduğu anlamına gelir.

Haklarınızı Avukat Desteği ile Savunun!

İşyeri kapanması, çoğu zaman ani gelişen ve işçiyi maddi–manevi açıdan zorlayabilen süreçler içerir. Bu süreçte işçinin hangi tazminatlara hak kazandığı, alacaklarının nasıl tahsil edileceği, fesih bildiriminde usulsüzlük olup olmadığı ve işverenin sorumluluğunun kapsamı gibi kritik konular hukuki bilgi gerektirir. Özellikle işverenin ödeme güçlüğü yaşadığı, şirketin iflas ettiği veya borçların takibe düştüğü durumlarda, işçilerin alacaklarını doğru şekilde talep etmesi hayati önem taşır.

Bu noktada uzman bir iş hukuku avukatından destek almak, hak kaybı yaşanmasını engelleyen en etkili adımlardan biridir. Avukat; iş sözleşmesinin incelenmesi, fesih gerekçesinin değerlendirilmesi, alacak kalemlerinin hesaplanması, işverenin ödeme gücünün araştırılması, gerektiğinde arabuluculuk görüşmelerinin yürütülmesi ve dava sürecinin başlatılması gibi tüm aşamalarda profesyonel bir yol haritası oluşturur.

Avukat Elif Karaca, işyeri kapanması, işçilik alacakları, tazminat talepleri ve iş hukuku uyuşmazlıkları konusunda deneyimli bir hukukçudur. İşçilerin haklarını en güçlü şekilde savunmak için gerekli tüm hukuki süreci titizlikle takip eder; belge ve delillerin doğru sunulmasını sağlar; gerektiğinde işveren hakkında hem alacak davası hem de icra takibi başlatır. Böylece işçi, belirsizlik içeren bu zor dönemi hukuki güvence altında tamamlayabilir.

Çalıştığım Yer Kapandı Ne Yapmalıyım?

Çalıştığınız işyerinin kapanması, ilk anda belirsizlik ve endişe yaratabilir; ancak doğru adımlar atıldığında hak kaybı yaşanmasının önüne geçilebilir. Böyle bir durumda işçinin öncelikle sürece soğukkanlı ve bilinçli şekilde yaklaşması önemlidir. İşyerinin kapandığını öğrendiğinizde aşağıdaki adımları izlemeniz gerekir:

  1. Fesih Bildiriminizi Talep Edin:
    İşveren iş sözleşmesini sona erdirdiğine dair yazılı bir bildirim yapmakla yükümlüdür. Bu belge, ileride doğacak alacak ve tazminat talepleriniz için önemlidir.
  2. Çalışma Sürenizi ve Alacaklarınızı Belgeleyin:
    Bordrolar, maaş kayıtları, SGK dökümleri, izin çizelgeleri ve çalışma süresini doğrulayan tüm belgeleri saklayın. Bu evraklar tazminat hesaplamalarında belirleyici rol oynar.
  3. Kullanılmamış İzin, Fazla Mesai ve Diğer Alacaklarınızı Hesaplayın:
    İşyerinin kapanmasıyla tüm işçilik alacaklarınız muaccel olur, yani hemen talep edilebilir hâle gelir.
  4. İhbar ve Kıdem Tazminatı Haklarınızı Kontrol Edin:
    Kapanış işveren feshi niteliğinde olduğundan bu iki temel tazminat kalemi çoğunlukla doğar.
  5. Arabuluculuk Sürecine Başvurun:
    İşçilik alacakları için dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur. Bu süreç doğru yönetildiğinde alacakların büyük kısmı kısa sürede tahsil edilebilir.
  6. Profesyonel Hukuki Yardım Alın:
    Özellikle işverenin ödeme güçlüğü yaşadığı, iflas ettiği veya ortadan kaybolduğu durumlarda avukat desteği olmadan sürecin yönetilmesi işçinin aleyhine sonuçlar doğurabilir.

Çalıştığınız yerin kapanması, haklarınızın ortadan kalktığı anlamına gelmez; aksine bu hakların tamamının talep edilebilir hâle gelmesi demektir. Bu nedenle hızlı ve bilinçli hareket etmek, maddi kayıp yaşama riskini en aza indirir.

İş yeri Kapanan İşçi İşsizlik Maaşı Alabilir Mi?

Evet, işyeri kapanan işçi çoğu durumda işsizlik maaşı almaya hak kazanır. İşsizlik maaşı, iş sözleşmesinin işçi kusuru dışındaki nedenlerle sona erdiği durumlarda ödenen bir sosyal güvencedir ve işyeri kapanması bu şartı doğrudan karşılar. Ancak işçinin işsizlik ödeneğinden yararlanabilmesi için belirli koşulları taşıması gerekir.

İşsizlik maaşı alabilmek için işçinin sağlaması gereken şartlar şunlardır:

  • İş sözleşmesi, işveren tarafından kapanış nedeniyle feshedilmiş olmalıdır.
  • İşçi, işten ayrılmadan önceki son 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış olmalıdır.
  • Son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigortası primi yatırılmış olmalıdır.
  • İş sözleşmesinin sona ermesini takip eden 30 gün içinde İŞKUR’a başvuru yapılmalıdır.

Bu şartlar sağlandığında İŞKUR, işçiye belirli bir süre boyunca işsizlik ödeneği öder. Ödeneğin süresi, işçinin prim gün sayısına göre değişir. Örneğin 600 gün prim ödeyen işçi 6 ay, 900 gün prim ödeyen 8 ay, 1080 gün prim ödeyen 10 ay boyunca işsizlik maaşı alabilir.

İşyeri kapanışı, İŞKUR tarafından “zorunlu işsizlik” olarak kabul edildiği için işçinin bu haktan yararlanması genellikle sorunsuz gerçekleşir. Ancak işverenin kapanışı SGK ve İŞKUR sistemlerine doğru bildirmemesi, fesih kodunun hatalı girilmesi veya belgelerin eksik olması gibi durumlarda işçinin başvurusu reddedilebilir. Bu nedenle belgelerin doğru düzenlendiğinden emin olmak ve gerekirse hukuki destek almak süreci kolaylaştırır.

İş yeri Batarsa İşçilerin Alacakları Ne Olur?

Bir işyerinin batması, iflas etmesi veya konkordato sürecine girmesi, işçilerin alacak haklarını ortadan kaldırmaz. Aksine işçilerin ücret, tazminat ve diğer tüm işçilik alacakları “imtiyazlı alacak” statüsündedir. Bu durum, işçilerin alacaklarının diğer birçok alacaklıya göre öncelikli şekilde ödenmesini sağlar. Dolayısıyla işveren iflas etmiş olsa bile işçinin hakları güçlü bir şekilde korunur.

İflas hâlinde işçi alacaklarının durumu şu şekilde düzenlenir:

  • Kıdem tazminatı,
  • İhbar tazminatı,
  • Ödenmemiş ücretler,
  • Kullanılmamış yıllık izin ücretleri,
  • Fazla mesai, tatil ve diğer işçilik alacakları,

iflas masasına öncelikli alacak olarak yazılır. Yani işverenin mevcut malvarlığı, taşınmazları, araçları veya şirketin satış gelirleri üzerinden ödeme yapılırken işçilerin hakları ilk sırada değerlendirilir.

İşverenin tamamen ödeme gücünü yitirdiği durumlarda ise devlet tarafından destek amaçlı kurulan Ücret Garanti Fonu devreye girebilir. Fon; işverenin iflası, konkordatosu veya ödeme güçlüğü içinde olması hâlinde işçiye son üç aylık ücretini öder. Bu uygulama, işçilerin mağduriyetini büyük ölçüde azaltan önemli bir güvencedir.

İflas sürecinde işçinin atması gereken adımlar:

  1. İflas masasına alacak kaydı başvurusunda bulunmak,
  2. Belgelerini (bordro, sözleşme, SGK dökümü) eksiksiz sunmak,
  3. Arabuluculuk zorunluluğu olmasa da, geçmiş dönem alacakları için hukuki danışmanlık almak,
  4. Tüm alacak türlerinin doğru hesaplanmasını sağlamak.

İşyeri batmış olsa bile işçinin hakları kaybolmaz; sadece süreç daha teknik hâle gelir. Bu nedenle alacakların doğru şekilde korunması için profesyonel destek alınması büyük önem taşır.

Son Bloglar