Yurt Dışında İkamet Eden Kişilerin Türkiye’deki Miras İşlemleri

Küreselleşmenin etkisiyle uzun yıllardır yurt dışında yaşayan ya da yabancı ülkelerde hayatlarını sürdüren Türk vatandaşları ve mavi kart sahipleri, Türkiye’deki miras işlemleri söz konusu olduğunda çeşitli hukuki zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Gerek Türkiye’de bulunan malvarlıklarının paylaşımı, gerekse yurt dışında yaşayan mirasçıların haklarının korunması süreci, Türk Medeni Kanunu, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) ve ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir. Ancak bu süreçte, özellikle yurt dışında yaşayan kişilerin hak kaybına uğramamaları için dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunmaktadır.

Aşağıda, yurt dışında ikamet eden kişilerin Türkiye’deki miras işlemlerine ilişkin en önemli hususlar başlıklar halinde ele alınmaktadır.

1. Uygulanacak Hukukun Belirlenmesi

Yurt dışında yaşayan bir Türk vatandaşı veya mavi kart sahibi kişinin vefatı halinde, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar üzerindeki miras işlemleri doğrudan Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabi olur. Türk hukuku, murisin milliyetine ve malvarlığının bulunduğu yere göre farklı hükümler öngörmektedir. Buna göre:

  • Taşınmaz Mallar (ör. gayrimenkuller, arsalar, tapulu taşınmazlar): Türkiye sınırları içinde bulunduğu için her durumda Türk hukuku uygulanır.
  • Taşınır Mallar ve Banka Hesapları: Miras bırakanın milli hukukuna göre değerlendirilir.
  • Yurt Dışında Bulunan Mallar: İlgili ülke hukukuna tabidir ve ayrıca o ülkede de mirasçılık belgesi alınması gerekebilir.

Bu nedenle, miras süreci yalnızca Türk hukukuna göre değil, aynı zamanda milletlerarası özel hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilmelidir. Özellikle yurt dışında yaşayan kişiler için, farklı ülke hukuklarının birlikte uygulanması süreci karmaşık hale getirebilir.

2. Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı)

Türkiye’de mirasçılık sıfatının belirlenebilmesi için mirasçıların veraset ilamı alması şarttır. Bu belge, kimlerin mirasçı olduğunu ve miras paylarını resmi olarak gösterir. Sulh Hukuk Mahkemeleri veya noterler aracılığıyla alınabilen veraset ilamı, yurtdışında yaşayan kişiler açısından kimi zaman sorunlu olabilir. Bazı durumlarda mirasçıların isimleri belgede eksik yer almakta, bu da hak kaybına yol açabilmektedir. Böyle bir durumda doğum belgeleri, evlilik belgeleri ve soybağını kanıtlayan diğer resmi evraklarla mirasçılık ayrıca ispatlanabilir. Noterlerce düzenlenen belgelerde eksiklik riski bulunduğundan, mahkemeden alınan veraset ilamı daha güvenli kabul edilmektedir.

3. Vasiyetnamenin Varlığı ve Geçerliliği

Miras bırakanın vasiyetname düzenlemiş olması durumunda, öncelikle bu belgenin açılması ve geçerliliğinin incelenmesi gerekir. Türk hukukuna uygun olarak düzenlenmiş bir vasiyetname, mirasın paylaşımı açısından bağlayıcıdır. Ancak şekil şartlarına aykırı düzenlenmiş, ehliyetsiz kişilerce hazırlanmış veya baskı altında yapılmış vasiyetnameler geçersiz sayılabilir. Yurt dışında düzenlenen vasiyetnamelerin de Türk hukukuna uygunluğu ayrıca değerlendirilmektedir. Bu nedenle vasiyetnamenin varlığı, yurtdışında yaşayan mirasçılar açısından doğrudan hak kayıplarına yol açabileceği için büyük önem taşır.

4. Miras Paylaşımı ve Uyuşmazlıklar

Mirasçılar belirlendikten ve veraset ilamı alındıktan sonra malvarlığının paylaşımı gündeme gelir. Paylaşım süreci şu şekillerde ilerleyebilir:

  • Miras Taksim Sözleşmesi: Mirasçılar aralarında anlaşarak, paylarını yazılı bir sözleşme ile belirleyebilirler. Bu yol, en hızlı ve düşük maliyetli yöntemdir. Ancak sözleşmenin geçerliliği için yazılı şekilde yapılması zorunludur.
  • Mahkeme Yoluyla Paylaşım: Anlaşma sağlanamaması halinde, ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası açılır. Mahkeme, mirasın paylaşımına karar verir.
    • Aynen Taksim: Taşınmaz mallar fiilen bölüştürülür. (Örneğin bir tarla hisseler halinde ayrılabilir.)
    • Satış Yoluyla Paylaşım: Aynen taksim mümkün değilse mallar açık artırma ile satılır ve satış bedeli mirasçılar arasında paylaştırılır.

Mahkeme sürecinde taşınmazların değer tespiti için bilirkişi incelemesi yapılır. Satış sonrası elde edilen gelir, mirasçıların yasal pay oranlarına göre dağıtılır.

Uyuşmazlıkların yargı yoluna taşınması halinde süreç uzun sürebilir. Bu nedenle mirasçıların uzlaşma yolunu tercih etmeleri, hak kayıplarının önlenmesi açısından tavsiye edilmektedir.

Yurt Dışında Yaşayan Mirasçıların Karşılaştığı Zorluklar

Türkiye’deki miras işlemleri, yurtdışında ikamet eden kişiler açısından bazı ek zorluklar taşır.

  • Süreçlerin Türkiye’den yürütülmesi gerektiğinden zaman kaybı yaşanabilir.
  • Resmi belgelerin tercümesi ve apostil onayı gerekebilir.
  • Tapu ve kayıt işlemleri bizzat yapılamaz, vekalet verilmesi gerekir.
  • Diğer mirasçılar tarafından malvarlığı gizlenebilir veya haksız işlemler yapılabilir.

Bu nedenle, yurt dışında yaşayan kişilerin hak kaybına uğramaması için sürecin avukat aracılığıyla yürütülmesi büyük önem taşır.

Avukat Desteğinin Önemi

Miras davaları ve mirasın paylaşımı süreci, özellikle yurt dışında ikamet eden kişiler için hem teknik hem de pratik anlamda karmaşık olabilmektedir. Eksik veya hatalı bir işlem yapılması, telafisi güç hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle sürecin başından sonuna kadar alanında uzman bir avukatla çalışmak, hakların korunması ve sürecin hızlandırılması açısından en güvenilir yöntemdir. Hemen bizimle iletişime geçin: elifkaraca.av.tr/iletisim

Yurt dışında ikamet eden kişilerin Türkiye’deki miras işlemleri, yalnızca hukuki bilgi değil aynı zamanda dikkat ve titizlik gerektiren bir süreçtir. Uygulanacak hukukun doğru belirlenmesi, mirasçılık belgesinin alınması, vasiyetnamenin değerlendirilmesi, mirasın paylaşımı ve olası uyuşmazlıkların çözümü profesyonel destek olmadan yönetildiğinde ciddi hak kayıpları yaşanabilir. Bu nedenle, Türkiye’deki miras haklarınızın korunabilmesi ve sürecin en sağlıklı şekilde ilerlemesi için uzman bir avukata başvurmanız tavsiye edilmektedir.

Son Bloglar