Ülkemizde küçük yaşta çalışma hayatına adım atan bireylerin önemli bir bölümü, ilk iş tecrübelerini aile işletmelerinde edinmektedir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2013 yılında yayımladığı bir genelge, 18 yaş altı bireylerin, özellikle anne ya da babasına ait işyerinde yaptığı çalışmaları sigortalılık kapsamında değerlendirmemekte ve emeklilikten saymamaktadır.
SGK’nın bu uygulaması, hem kazanılmış hakların ihlali anlamına gelmekte, hem de anayasal güvence altındaki sosyal güvenlik hakkına ciddi bir müdahale oluşturmaktadır. Bu yazımızda hem hukuki çerçeveyi, hem uygulamanın etkilerini, hem de bu tür mağduriyetlerin nasıl telafi edilebileceğini tüm boyutlarıyla ele alacağız.
1. SGK’nın 2013/11 Sayılı Genelgesi ve Uygulamadaki Yeri
SGK, 2013 yılında çıkardığı 2013/11 sayılı Genelge ile şu ifadeye yer vermiştir:
“Baba veya anasına ait işyerinde çalışan mümeyyiz küçüklerin, vasinin iştirakiyle yazılı olarak yapılmış ve hâkim tarafından tasdik edilmiş bir hizmet akdi olmadıkça sigortalı sayılmalarına imkân yoktur.”
Bu düzenleme, özellikle 18 yaş altı çocukların aile işletmelerinde yaptığı çalışmaları hedef almaktadır. Uygulamada bu genelgeye dayanılarak:
-
18 yaş altı çalışmalara dair primler ödenmiş olsa dahi, bu süreler sigortalılık süresinden sayılmamakta,
-
Bu süreler emeklilik hesabına dahil edilmemekte,
-
Hatta emekli olmuş kişilerin emeklilikleri iptal edilmekte, ödenmiş maaşlar geri istenmektedir.
Bu uygulama pek çok yönüyle hem yasal dayanaktan yoksun, hem de kamu vicdanını zedeleyen bir nitelik taşımaktadır.
2. Bu Uygulama Hukuka Uygun mu?
Kanuna Aykırılık
Genelge ile yapılan bu sınırlamanın kanuni bir dayanağı bulunmamaktadır. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (5510 Sayılı Kanun) veya mülga 506 sayılı Kanun’da, 18 yaş altı bireylerin aile işletmelerinde çalışmasının sigortalılık kapsamında sayılmayacağına dair herhangi bir hüküm yoktur.
Ayrıca, Medeni Kanun’un 345. maddesi gibi çocukların korunmasına yönelik hükümler, çocukların sosyal güvenlik hakkını sınırlandırmak amacıyla kullanılmamalıdır.
Anayasa’ya Aykırılık
Anayasa’nın 60. maddesi der ki:
“Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.”
Bu hak, vazgeçilemez, kişiye sıkı sıkıya bağlı temel bir haktır. Genelgelerle bu hakkın sınırlandırılması veya iptal edilmesi Anayasa’ya aykırıdır.
3. Emsal Mahkeme Kararları Ne Diyor?
Özellikle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2022/233 E., 2022/1704 K. sayılı kararı, bu konuda emsal niteliği taşımaktadır. Kararda özetle şu değerlendirmeler yapılmıştır:
Davacının annesine ait işyerinde 18 yaşından önce fiilen çalıştığı tespit edilmiştir.
SGK tarafından yapılan iptal işlemi, somut delillerle çelişmekte ve sosyal güvenlik hakkının özüne müdahale etmektedir.
Çocuğun menfaatine düzenlenmiş hükümler, çocuğun aleyhine yorumlanamaz.
Bu nedenle, SGK’nın sigortalılığı reddetmesi hukuka aykırıdır.
Ayrıca, Yargıtay’ın ve birçok Bölge Adliye Mahkemesi’nin benzer kararlar verdiği görülmektedir. Bu kararlar, SGK’ya karşı açılan davalarda vatandaş lehine güçlü dayanaklar sunmaktadır.
4. Uygulamada Karşılaşılan Sorular ve Cevaplar
Emeklilik tarihinden önce dava açabilir miyim?
Evet. SGK, 18 yaş altı çalışma sürelerinizi iptal ettiyse, henüz emekli olmasanız bile sigortalılık süresinin tespiti için dava açabilirsiniz.
Emeklilik iptal edilirse maaşlar geri alınabilir mi?
Dava açmadan önce SGK’ya yazılı başvuru yapılmalı, sonrasında iptal davası açılmalıdır. Dava kazanıldığında emeklilik hakkı geri kazanılır ve SGK tarafından ödenmeyen maaşlar yasal faiziyle birlikte ödenir.
Anne veya baba vefat ettiyse, ya da işyeri kapalıysa?
Bu durum davanın açılmasına engel teşkil etmez. Tanık beyanları, işyeri kayıtları, bordrolar, sigorta bildirgeleri gibi delillerle fiili çalışmanın ispatı mümkündür.
Maaş hangi tarihten itibaren bağlanır?
Dava kazanıldığında, emekliliğe hak kazanılan tarih esas alınır. Geriye dönük maaşlar, bu tarih üzerinden hesaplanarak toplu şekilde ödenir.
5. Genelgelerin Hukuki Sınırları ve Anayasal Çerçeve
SGK’nın uyguladığı 2013/11 sayılı genelge, bir idari düzenlemedir. Yani, yasal düzenleme niteliğinde değildir. Hukukumuzda genelgeler:
-
Yürürlükteki yasaları açıklamak ve uygulama birliği sağlamak amacıyla çıkarılır.
-
Yeni bir kural getiremez, var olan hakları ortadan kaldıramaz.
-
Anayasaya, kanunlara aykırı genelgeler, mahkemelerce dikkate alınmaz.
Bu noktada Anayasa Mahkemesi’nin birçok kararında vurguladığı üzere, bir kamu kurumunun idari işlemle temel bir hakkı sınırlandırması, yetki aşımı anlamına gelir. SGK’nın sosyal güvenlik hakkını sınırlayan bu uygulaması, normlar hiyerarşisi bakımından açıkça hukuka aykırıdır.
Hak Aramaktan Çekinmeyin
SGK’nın 18 yaş altı çalışmalar için “hâkim onaylı hizmet akdi yoksa sigortalılık geçersizdir” yönündeki uygulaması, hukuki açıdan savunulabilir değildir. Bu gerekçeyle emeklilik hakları ellerinden alınan vatandaşlar, yargı yoluna başvurarak:
-
Emekliliklerini geri kazanabilir,
-
Ödenmeyen maaşları faiziyle birlikte alabilir,
-
Geçmişteki çalışma sürelerini sigortalı olarak tescil ettirebilir.
Ancak bu tür davalar teknik ve uzmanlık gerektiren davalardır. Hatalı beyanlar, eksik delil sunumu veya süreci takip edememe durumu telafisi güç hak kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle, mutlaka sosyal güvenlik hukuku alanında deneyimli bir avukattan profesyonel destek alınmalıdır.
Avukat Elif Beril Karaca Hukuk Bürosu olarak, sosyal güvenlik alanında uzman ekibimizle SGK işlemlerine karşı yürütülecek tüm dava süreçlerinde müvekkillerimize etkin ve sonuç odaklı hizmet sunmaktayız. Haklarınızı öğrenmek, yargı sürecini başlatmak ya da detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.