Ticari hayatın temelini oluşturan satış sözleşmeleri, mal ve hizmetlerin el değiştirdiği en temel ekonomik işlemlerdir. Ancak ticari ilişkilerin hızla geliştiği bir ortamda, ayıplı mal teslimi gerek alıcı gerek satıcı açısından ciddi uyuşmazlıklara yol açmaktadır. Türk hukukunda ayıplı mal kavramı, Türk Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddelerinde, ticari satımlarda ise Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 23. maddesi çerçevesinde düzenlenmiştir. Uluslararası satımlar bakımından ise, Türkiye’nin de taraf olduğu CISG (Viyana Satım Sözleşmesi) hükümleri önem taşımaktadır.
Ayıplı mal, sözleşmeye uygun olmayan, alıcının makul olarak beklediği nitelikleri taşımayan veya kullanım amacına uygun olmayan mal anlamına gelir. Bu durum yalnızca bozuk ya da kusurlu ürünlerle sınırlı değildir; malın sözleşmede belirtilen kalite, miktar veya ambalaj şartlarına uymaması da ayıp teşkil edebilir.
Ticari satımlarda ayıplı malın teslimi, sadece malın ekonomik değerini değil, tacirin ticari itibarını, müşteri ilişkilerini ve tedarik zincirini de etkiler. Bu nedenle ayıplı mal teslimine ilişkin sorumluluk, ticaretin güvenilirliğini teminat altına alan hukuki bir düzenlemedir.
1. Hukuki Çerçeve: TTK, TBK ve CISG Hükümleri
1.1. Türk Hukukunda Ayıplı Mal Teslimi
Türk hukuk sisteminde ticari satımlar, öncelikle Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 23. maddesi ve atıf yaptığı Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümlerine tabidir.
TBK m. 219’a göre satıcı, malı sözleşmeye uygun şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Aksi hâlde mal ayıplı sayılır.
Alıcının yükümlülüğü ise teslim edilen malı makul süre içinde incelemek ve tespit ettiği ayıpları satıcıya derhal bildirmektir.
Ticari satışlarda süreler daha kısadır. TTK m. 23/1-b uyarınca tacir, teslim aldığı malı “imkân bulunur bulunmaz” gözden geçirmek ve ayıp varsa gecikmeden satıcıya bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, mal ayıplı dahi olsa kabul edilmiş sayılır.
Uygulamada sık hata: Alıcı tacirler, genellikle malı depoya alır ve sonra kontrol eder. Ancak bu, TTK anlamında “derhal inceleme” sayılmaz. Özellikle bozulabilir ürünlerde, birkaç saatlik gecikme dahi ayıp ihbar hakkını ortadan kaldırabilir.
1.1. CISG (Viyana Satım Sözleşmesi) Kapsamında Ayıplı Mal
Uluslararası satımlarda, Türkiye dahil 90’dan fazla ülke tarafından kabul edilen CISG (United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods) hükümleri uygulanır.
CISG m. 35’e göre satıcı, malı sözleşmede belirtilen kalite, miktar ve ambalajda teslim etmek zorundadır. Malın sözleşmeye uygun olmaması, ayıplı sayılır.
CISG m. 38-39 uyarınca alıcı, malı makul süre içinde incelemeli ve ayıbı öğrendikten sonra “reasonable time” içinde satıcıya bildirmelidir. TTK’daki kadar katı bir süre öngörülmemiş olsa da, alıcının ihmali hâlinde tazminat hakkı düşer.
CISG ayrıca uluslararası teamüllere (INCOTERMS, UCP 600 gibi) atıf yaparak, taraflar arasındaki teslim ve risk geçişini belirler. Bu yönüyle, TTK’dan daha esnek fakat profesyonel bir standart sunar.
2. Yurt İçi Satımlarda Ayıplı Mal Teslimi ve Delil Prosedürleri
Yurt içi ticarette ayıplı malın ispatı, çoğu zaman teslim anındaki tespit ile mümkündür. Tacirler açısından en kritik aşama, malın geldiği anda yapılan teslim ve kontrol tutanaklarıdır.
2.1. Ayıbın Belirlenmesi ve Bildirimi
Mal teslim alınır alınmaz, görünür ayıplar derhal kontrol edilmelidir.
Ayıp tespit edilirse, fotoğraf, video, numune ve mümkünse bilirkişi veya eksper raporu alınmalıdır.
Bildirim yazılı yapılmalı; noter, e-posta (KEP), faks veya sözleşmede belirtilen yöntemle satıcıya iletilmelidir.
2.2. Bilirkişi ve Tespit Süreci
Ticari uyuşmazlıklarda bilirkişi incelemesi, malın kusurunu ve sebebini ortaya koyar. Özellikle bozulabilir ürünlerde (gıda, tarım, çiçek, deniz ürünleri) tespit hemen limanda veya depoda yapılmalıdır. Gecikmiş tespitler, ayıp ile teslim anı arasında bağlantıyı zayıflatır.
2.3. Hukuki Haklar
TTK ve TBK uyarınca alıcı, ayıplı mal halinde şu seçimlik haklara sahiptir:
- Satım bedelinden indirim talebi,
- Sözleşmeden dönme,
- Ayıpsız misli ile değişim,
- Ücretsiz onarım.
Bu haklar, ticari satımlarda kanıt ve süre şartlarına bağlı olarak kullanılır.
3. Sektörel Örneklerle Ayıplı Mal Uygulamaları
3.1. Gıda ve Tarım Ürünleri
Örneğin ithal edilen meyveler limana ulaştığında bozulma, çürüme veya kalıntı oranı tespit edildiyse, alıcı derhal bağımsız bilirkişi raporu düzenletmelidir. Numune alma, fotoğraflama, ısı ölçümü ve laboratuvar analizi delil olarak kullanılabilir. Bu belgelerle birlikte satıcıya noter aracılığıyla ihbar yapılması gerekir.
Pratik Örnek: Limon ithalatı yapan bir tacir, malın %40’ında çürüme tespit etti. Limanda Tarım Bakanlığı gözetiminde tespit tutanağı düzenlendi. Bu tutanak, hem sigorta şirketine hem satıcıya bildirildi. Mahkeme, “zamanında ihbar ve tespit yapıldığı” gerekçesiyle alıcının zararını kabul etti.
3.2. Elektronik ve Beyaz Eşya
Bu sektörde sık görülen ayıplar, teknik arıza, voltaj uyumsuzluğu veya sertifikasyon eksikliğidir. Mal tesliminden sonra yetkili servis raporu veya bağımsız teknik inceleme ile ayıp belgelenmelidir. İthalatçıların ayrıca CE belgesi ve garanti belgesi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir.
3.3. Tekstil ve Moda Ürünleri
İplik kalitesi, renk tutarsızlığı veya dikiş hataları gibi üretim kaynaklı ayıplar, parti örneklemesiyle tespit edilir. Alıcı, gelen ürünlerden örnek alarak laboratuvar testi yaptırmalı, sonuçları satıcıya yazılı bildirmelidir.
3.4. Mobilya ve Ev Eşyaları
Montaj sırasında kırık, çatlak veya ölçü hataları varsa, teslim formuna tespit şerhi düşülmelidir. Bu sektörde sık yapılan hata, “teslim alınmıştır” ibareli formların imzalanmasıdır; bu durumda sonradan ayıp iddiası güçleşir.
3.5. Taşıt ve Araçlar
Taşıt satışlarında gizli ayıplar (örneğin kilometre düşürme, değişen parça gizleme) sık görülür. Satın alma öncesi ekspertiz raporu alınması, teslim sonrası ise servis kayıtlarının incelenmesi gerekir.
3.6. Kozmetik ve Kişisel Bakım Ürünleri
Ürünlerde etiketleme eksikliği, izin belgesi olmaması veya alerjik içerik bulunması ayıp sayılır. Kozmetik mevzuatı gereği ürünlerin piyasa gözetim belgeleri ve üretim sertifikaları kontrol edilmelidir.
3.7. İnşaat ve Yapı Malzemeleri
İnşaat sektöründe ayıp genellikle dayanıklılık ve kalite standartlarına aykırılıkla ilgilidir. Alıcı, teslim öncesi numune testi yaptırabilir; teslim sonrası ise laboratuvar test raporlarıyla ayıbı ispatlayabilir.
4. Uluslararası Satım ve CISG Uygulaması
CISG, tarafların farklı ülkelerde bulunduğu ticari satımlarda otomatik olarak uygulanır (taraf devletler arasında). Ancak taraflar sözleşmede “CISG uygulanmayacaktır” diyerek bunu hariç tutabilirler.
CISG’in önemli farkları:
- Bildirim süresi “makul süre” olarak değerlendirilir, kesin gün belirtilmez.
- Satıcı kusursuz sorumludur; malın sözleşmeye aykırılığı için kusur aranmaz.
- Tazminat hesaplaması, uluslararası piyasa fiyatları üzerinden yapılabilir.
- Uluslararası sözleşmelerde tarafların ayrıca INCOTERMS (örneğin CIF, FOB) kurallarını belirtmesi, risk ve masraf paylaşımını netleştirir.
Örnek: Almanya’daki satıcı ile Türkiye’deki alıcı arasında FOB Hamburg satımı yapıldı. Mallar gemiye yüklendiğinde sorumluluk alıcıya geçti. Gemide ısı nedeniyle bozulma olunca, mahkeme riskin alıcıya geçtiği sonucuna vardı.
5. Ayıplı Mal Tesliminde Avukat Desteğinin Önemi
Ticari satımlarda ayıplı mal teslimi, hem teknik hem hukuki açıdan dikkat gerektiren bir süreçtir. Zira delillerin zamanında toplanmaması, yanlış ihbar süresi veya hatalı bilirkişi seçimi, hak kaybına yol açabilir.
Bir ticaret hukuku avukatı, bu süreçte;
- Sözleşme ve teslim şartlarını inceler,
- İhbar metinlerini ve tespit tutanaklarını hazırlar,
- Gerektiğinde dava veya tahkim başvurularını yürütür.
Özellikle yüksek hacimli ticari işlemler ve gıda, tarım, inşaat gibi riskli sektörlerde, avukat desteği işletmelerin maddi kaybını önlemede kritik önemdedir.
Ayıplı Mal Tesliminde Hukuki Bilinç ve Zaman Yönetimi
Ayıplı mal, ticaretin kaçınılmaz bir gerçeğidir; önemli olan, ayıbı zamanında tespit edip usulüne uygun şekilde bildirmektir. Gerek TTK gerek CISG, tacirlerden profesyonel dikkat ve hızlı hareket bekler. İhbarın gecikmesi veya tespitin eksik yapılması, haklı dahi olsa alıcının talebini düşürür.
Ticari hayatta sürdürülebilir başarı için, sözleşmeden teslim sürecine kadar her aşamada hukuki danışmanlık alınması, işletmenin hem mali hem itibari güvenliğini sağlar.


