Gümrük Vergisine Ek Tahakkuk ve Para Cezası Kararlarına İtiraz

Dış ticaret işlemlerinde en sık karşılaşılan hukuki sorunlardan biri, gümrük vergileri ve bunlara bağlı olarak uygulanan para cezalarıdır. İthalat veya ihracat sırasında eşyaya ilişkin gümrük vergisinin eksik beyan edilmesi ya da hiç ödenmemesi halinde, gümrük idaresi tarafından ek tahakkuk yapılır ve çoğu durumda buna paralel olarak para cezası kararı düzenlenir. Bu kararlar yükümlülere tebliğ edildiğinde, ilgili bölge gümrük müdürlüğüne yapılacak olan itiraz ile icrası durur (ödeme emri tebliği bu yazının konusu değildir). Yükümlülerin, hukuka aykırı olduğunu düşündükleri bu kararlara karşı itiraz etme, itirazın reddedilmesi halinde ise dava açma hakları bulunmaktadır. Bu içerikte, gümrük vergisine ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı izlenebilecek itiraz yollarını, dava süreçlerini ve ödeme prosedürlerini ayrıntılı şekilde ele alacağız.

Gümrük Vergisi ve Para Cezası Nedir?

Gümrük vergisi, Türkiye’ye ithal edilen veya Türkiye’den ihraç edilen eşyadan alınan ithalat ve ihracat vergilerinin tamamını ifade eder. 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre bu kavram; ilave gümrük vergisi, tek ve maktu vergi, özel tüketim vergisi, katma değer vergisi, dampinge karşı vergi gibi birçok farklı vergi türünü kapsar.

Gümrük idaresi, ithal veya ihraç edilen eşyaya ilişkin vergilerin hiç alınmadığını veya eksik alındığını tespit ettiğinde, yükümlülere gümrük vergisi ek tahakkuk kararı düzenler. Eğer bu işlem vergi kaybına yol açmışsa veya usule aykırılık söz konusuysa, ayrıca idari para cezası uygulanır.

Para cezaları ikiye ayrılır:

  • Vergi kaybına neden olan kabahat cezaları (GK m.234-238): Yanlış beyan veya eksik beyan nedeniyle doğrudan vergi kaybı oluştuğunda uygulanır.
  • Usulsüzlük cezaları (GK m.239-241): Vergi kaybı olmasa bile, gümrük mevzuatına aykırı davranışlar sebebiyle kesilir.

Önemli bir nokta, gümrük kabahatlerinde ilgilinin kasıtlı olup olmadığına bakılmamasıdır. Ancak en azından ihmal (taksir) bulunmalıdır.

Kısacası; gümrük vergisi ek tahakkuk ve para cezası kararları, yükümlüler açısından ciddi mali yük doğuran işlemler olup, doğru hukuki yollarla itiraz edilmediği takdirde kesinleşir ve tahsilat aşamasına geçilir. Tahsilat aşamasında bu cezaların iptal edilmesi çok daha zordur.

Ayrıca bkz: Gümrük Avukatı

Ek Tahakkuk ve Para Cezası Kararlarının Tebliği

Gümrük idaresi tarafından düzenlenen ek tahakkuk ve para cezası kararları, yükümlülere tebliğ edilmek suretiyle hukuki sonuç doğurur. Tebliğler firmaların KEP adresleri üzerinden yapılır. Tebliğ, hem ödeme süresinin hem de itiraz süresinin başlaması açısından kritik öneme sahiptir.

Tebligat yazılı olarak yapılabileceği gibi elektronik ortamda da gerçekleştirilebilir. Elektronik tebligat, Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümlerine tabidir ve bildirimin muhataba ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu nedenle elektronik tebligat alan yükümlüler, sürelerin hangi tarihte işlemeye başladığını dikkatle takip etmelidir.

Tebligatın yapılmasıyla birlikte, gümrük vergisi ve para cezalarının ödenmesi için 15 günlük süre işlemeye başlar. Bu süreler hak düşürücü niteliktedir; zamanında kullanılmadığında yükümlünün dava açma hakkı da ortadan kalkabilir. Fakat istisnai hallerde dava için gerekli olan itiraz prosedürü gerçekleşmemiş olsa bile açılması mümkündür.

Gümrük Vergisi İtiraz Süreci (GK m.242)

Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi, ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı izlenecek idari itiraz yolunu düzenler. Yükümlüler, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, para cezaları ve diğer idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde itiraz edebilir. Bu süre içinde yapılmayan başvurular geçersizdir.

İtiraz dilekçesi, kararı veren idarenin bir üst makamına sunulmalıdır. Örneğin, gümrük müdürlüğü tarafından verilen bir karar için bağlı bulunulan Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne başvurulur. Eğer kararı bölge müdürlüğü vermişse, itiraz Ticaret Bakanlığı’na yapılır.

İtiraz dilekçesinde şu hususların yer alması gerekir:

  • İtiraz konusu ve itirazın gerekçeleri
  • İtiraza dayanak delil ve belgeler
  • Tebliğ tarihi
  • İtiraz edilen kararın ayrıntıları
  • İtiraz eden kişinin kimlik, unvan, adres ve vergi kimlik numarası bilgileri

İtiraz dilekçesi süresinde yanlış makama verilmişse, bu durum hak kaybı doğurmaz. Kanun, dilekçenin süresinde verilmiş sayılacağını ve yetkili makama ulaştırılacağını açıkça belirtir.

İdareye yapılan itirazların otuz gün içinde sonuçlandırılması gerekir. Bu süre içinde karar verilmezse, başvuru zımnen reddedilmiş sayılır ve yükümlü dava açma yoluna gidebilir.

Gümrük Vergisine Karşı Nereye Dava Açılır?

İtirazın reddedilmesi veya zımnen reddedilmiş sayılması halinde, yükümlülerin başvurabileceği yol iptal davasıdır. Bu davalar, işlemin yapıldığı yerdeki vergi mahkemelerinde açılır.

Vergi mahkemesine dava açma süresi, itirazın reddi kararının tebliğinden itibaren otuz gündür. Eğer idare otuz gün içinde cevap vermezse, bu durumda zımni red oluşur ve otuz günlük süre, otuz günün sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İYUK m.10 uyarınca bekleme süresi 4 ayı geçemez.

Vergi mahkemesinde açılacak iptal davalarında önemli bir husus da tahsilat sürecidir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesine göre, gümrük vergi borcu veya para cezasına ilişkin iptal davası açıldığında, tahsil işlemleri dava sonuna kadar kendiliğinden durur. Bu nedenle ayrıca yürütmenin durdurulması talebinde bulunmaya gerek yoktur.

Bu aşamada yükümlülerin, itiraz prosedürünü tamamlamadan doğrudan dava açamayacaklarını bilmeleri gerekir. Aksi durumda dava, idari merci tecavüzü nedeniyle usulden reddedilir.

Uzlaşma Yolu (GK m.244)

Gümrük Kanunu’nun 244. maddesi, yükümlülere ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı uzlaşma imkanı tanır. Uzlaşma, idare ile yükümlü arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın dava yoluna gitmeden çözümlenmesi için tarafların anlaşmaya varmasıdır.

Uzlaşma talebi, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde yapılmalıdır. Başvuru, uzlaşmaya yetkili komisyonların sekretarya hizmetlerini yürüten birime dilekçe ile gerçekleştirilir. Bu aşamada yükümlü, bizzat kendisi başvurabileceği gibi temsilcisi veya özel yetki verilmiş avukatı aracılığıyla da talepte bulunabilir.

Uzlaşma görüşmeleri sonucunda tarafların anlaşmaya varması halinde düzenlenen uzlaşma tutanağı kesin niteliktedir. Bu durumda, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar için dava açılamaz ve herhangi bir şikayet yoluna gidilemez. Ödeme, tutanağın tebliğinden itibaren bir ay içinde yapılır.

Uzlaşma süreci, dava veya itiraz süresini durdurur. Eğer uzlaşma sağlanamazsa, süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak sürenin bitimine üç günden az kalmışsa, süre üç güne tamamlanır.

Uzlaşma yolu tüketildikten sonra yeniden aynı alacak için uzlaşma talep edilemez. Bu durumda yükümlünün tek seçeneği, itiraz veya dava yoluna gitmektir.

Gümrük Para Cezaları Nereye Ödenir?

Ödeme yapılacak merci, cezayı karara bağlayan ilgili gümrük idaresidir. Bu ödemeler, doğrudan gümrük veznelerine veya Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş bankalar aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Yükümlüler için ödeme konusunda bazı kolaylıklar da düzenlenmiştir:

  • Peşin ödeme indirimi: Para cezası tebliğinden itibaren on beş gün içinde dava açmadan ödeme yapılırsa, cezada dörtte bir oranında indirim uygulanır.
  • Taksitlendirme: Yükümlünün ekonomik durumu elverişli değilse, cezanın ilk taksitinin peşin ödenmesi şartıyla kalan miktar bir yıl içinde dört eşit taksit halinde tahsil edilebilir. Taksitlerden herhangi birinin süresinde ödenmemesi halinde kalan borcun tamamı tahsil edilir.

Bu düzenlemeler, hem idarenin alacaklarını hızlı bir şekilde tahsil etmesini hem de yükümlülerin ödeme yükünü hafifletmesini amaçlamaktadır.

İhtirazi Kayıt ve Önemi

Gümrük işlemlerinde beyan esas alınır ve beyanname tescil edildikten sonra yükümlü için bağlayıcı hale gelir. Ancak bazı durumlarda yükümlüler, beyanlarını tamamen serbest iradeleriyle değil, idarenin yönlendirmesi veya yorum farklılıkları nedeniyle yapmak zorunda kalabilir. Bu gibi hallerde ihtirazi kayıt kurumu devreye girer. Uygulamada ihtirazi kayıt 46 no.’lu kutucuğa işlenerek ya da en geç beyanname ile birlikte verilecek şekilde ek belge ile ihtirazi kaydın konulduğu görülür.

İhtirazi kayıt, beyanın geçerliliğini kabul etmekle birlikte, beyan sahibinin haklarını saklı tuttuğunu gösteren bir şerhtir. Beyanname tescil edilirken veya aynı gün içinde idarenin kaydına giren dilekçeyle ileri sürülmelidir. Sonradan yapılan bildirimler ihtirazi kayıt sayılmaz.

İhtirazi kayıt konulmamış beyanlar, yükümlü için bağlayıcıdır. Bu nedenle kendi beyanına dayanarak yapılan tahakkuklara itiraz edilebilmesi için mutlaka ihtirazi kayıt bulunması gerekir. Danıştay kararlarında da, ihtirazi kaydın beyanname tescilinde ileri sürülmediği durumlarda sonradan yapılan itirazların kabul edilmediği görülmektedir.

Bu nedenle, yükümlülerin hak kaybına uğramamak için tereddüt ettikleri durumlarda beyannameye ihtirazi kayıt koymaları büyük önem taşır.

Danıştay ve Vergi Mahkemesi Kararları Işığında İtirazlarda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yargı kararları, gümrük vergisi ve para cezalarına karşı başvuru yollarının nasıl işletileceğini somutlaştıran önemli içtihatlar sunar. Danıştay ve vergi mahkemesi kararları incelendiğinde, özellikle şu noktalara dikkat edilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır:

  • Yanlış makama yapılan başvurular: Danıştay, süresinde fakat yetkisiz makama verilen itiraz dilekçelerinin geçerli olduğunu, dilekçenin yetkili mercie ulaştırılmasının idarenin görevi olduğunu kabul etmektedir. Bu yaklaşım, hak kayıplarını önleyici bir nitelik taşır.
  • Zımni red durumları: İdarenin 30 gün içinde cevap vermemesi halinde başvurunun reddedilmiş sayılması, dava açma süresinin de buna göre işlemeye başlaması gerektiğini gösterir. Vergi mahkemeleri bu tür davaları kabul etmekte ve esasa girerek inceleme yapmaktadır.
  • Uzlaşma sonrası dava açma yasağı: Danıştay kararlarında, uzlaşma sağlandıktan sonra yükümlülerin dava açma hakkı bulunmadığı açıkça belirtilmiştir. Uzlaşma tutanağı kesin nitelikte olup üzerinde mutabık kalınan alacaklar bakımından yeni bir uyuşmazlık doğmaz.
  • İhtirazi kayıt eksikliği: Beyannamede ihtirazi kayıt bulunmadığı durumlarda, yükümlünün sonradan açtığı davalar usulden reddedilmektedir. Mahkemeler, ihtirazi kayıt olmaksızın yapılan beyanların bağlayıcı olduğunu kabul etmektedir.
  • Usulsüz tebligatlar: Tebligatın usulüne uygun yapılmaması halinde süreler işlemeye başlamaz. Yargı, yükümlülerin bu tür hatalı tebligatlar nedeniyle dava açma hakkını kaybetmeyeceğini vurgulamaktadır.

Bu içtihatlar, yükümlülerin sürelere riayet etmesi, ihtirazi kayıt koyması ve doğru mercilere başvurması gerektiğini net biçimde ortaya koymaktadır.

Gümrük Vergisi İtirazında Hak Kaybı Yaşanmaması İçin İpuçları

Gümrük vergisi ek tahakkuk ve para cezası kararları, yükümlüler için ciddi mali yük doğuran idari işlemlerdir. Bu işlemlere karşı hak arama yolları açık olmakla birlikte, sürelere ve usule dikkat edilmediğinde hak kayıpları yaşanabilir.

Hak kaybı yaşamamak için dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar şunlardır:

  • Tebliğ tarihinden itibaren başlayan 15 günlük süre içinde mutlaka itiraz veya uzlaşma başvurusu yapılmalıdır.
  • İtiraz dilekçesinde gerekçe ve deliller ayrıntılı şekilde yer almalı, yanlış makama verilse dahi süre geçirilmemelidir.
  • İtiraz reddedildiğinde veya cevap verilmediğinde, 30 gün içinde vergi mahkemesinde dava açılmalıdır.
  • Beyannamede tereddütlü bir durum varsa ihtirazi kayıt konulmalıdır, aksi halde itiraz ve dava yolları kapalı hale gelebilir.
  • Uzlaşma yoluna gidilmiş ve anlaşmaya varılmışsa, aynı konuda dava açma hakkı ortadan kalkar.
  • Ödeme yükümlülüğü doğduğunda, indirim ve taksit imkanlarından yararlanılabilir.

Gümrük vergisi ve para cezalarıyla ilgili süreçler, hem idari hem yargısal açıdan teknik ayrıntılar içerir. Bu nedenle yükümlülerin, haklarını etkin biçimde koruyabilmeleri için süreleri titizlikle takip etmeleri ve gerektiğinde uzman desteği almaları büyük önem taşır.

Son Bloglar